NAZAR VE GÖZ DEĞMESİ

NAZAR VE GÖZ DEĞMESİ HAKKINDA

Nazar iyi niyetli veya kötü niyetli olsun her insanın gözünden çıkıp baktığı nesneyi hedef alan şualara denir…

Nazar ve göz değmesinden korunmak imkansız gibidir ama nazarın ve göz değmesinin kötü etkilerinden kolaylıkla kurtulabilirsiniz….

Nazar ve göz değmesi zaman zaman hepimizin başın gelmiştir , çeşitli beliritleri vardır yaşayan bilir , ama insanları olumsuz yönde etkilediği kesindir.

Halkımız arasında “göz değmesi, göze gelme” diye adlandırılan bir “NAZAR” inancı var. Nazar isabet eden kimsenin kendisine, malına veya eşyasına bir zarar geleceğine inanılır. Bu nedenle nazarın isabetinden ve etkisinden korunmak üzere bazı tedbirlere başvurulmaktadır. Bunlar korunma ve kurtulma tedbirleri olmak üzere iki kısma ayrılır.

Korunma tedbirleri olarak çocuklara, at, dana, inek, vb. hayvanlara, ev, dükkan, otomobil gibi eşyaya nazar boncuğu, at nalı, üzerlik otundan yapılan kolyeler takılmakta bazı yörelerimizde de özellikle çocuklara kurt, ayı, kartal, leylek gibi hayvanların diş, tırnak ve kemiklerinden yapılan nazarlıklar takılmaktadır. Böylece nazarın isabetinden korunulacağına inanılmaktadır. Ayrıca nazar muskalarının da kullanıldığı görülmektedir. Nazar isabetinden kurtulmak için ise, kurşun veya mum döktürülmekte, nefesi keskin (izinli denilen) hocalara okutulmaktadır.Bazı yörelerimizde de “tuz çatılmakta”, “un yakılmakta” , “üzerlik otu” yakılarak dumanı ile tütsülenilmektedir.

En yaygın olan uygulama kurşun veya mum dökme adetidir. Bu iş şöyle yapılmaktadır:

Nazar isabet eden hasta (genellikle çocuklar), kurşun dökücüsünün önüne oturtulur. Başı bir örtü ile kapanır. Çocuğun başı üzerinde tutulan ve içinde su bulunan kaba, ocakta eritilen kurşun dökülür. Kurşun döküldükten sonra oradakiler hep beraber;

“Kem göz çatlasın
Nazar eden patlasın”

diye beddua ederler. Bazı yerlerde de yaygın olarak nazarlıkotu yakılır. Dumanı ile hasta tütsülenir. Bu esnada çabuk çabuk,

“Üzerliksin havasın
Her dertlere devasın
Ak göz, kara göz,
Mavi göz, ela göz
Hangisi nazar etmişse
Onların nazarını boz”

denilmektedir. Şu tekerleme de söylenilmektedir:

“Elemtere fiş
Kem gözlere şiş
Üzerlik çatlasın
Nazar eden patlasın”.

Bu konuda şunu ifade etmek isterim ki, nazardan korunmak veya kurtulmak için çeşitli nazar boncukları, diş, kemik, tırnak ve üzerlik otu gibi nesneleri takmak dinimiz açısından doğru değildir. Çünkü İslâmda fayda ve zarar Allah’ın takdiriyle tecelli eder. Bundan ayrılıp birtakım nesnelerden medet ummak yanlıştır, hurafedir. Zira Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S), nazar boncuğu gibi birtakım nesneleri takarak, hastalıktan kurtulmaya irikad etmeyi men etmişlerdir.

Allah Elçisi şöyle buyuruyor:

“Efsun yapmak, nazar boncuğu takmak, kadınların kocalarına kendilerini sevdirmek için sihir yapmak, ŞİRK (Allah’a ortak koşmak)tır”.

Ancak bir hususa değinmekte yarar görüyorum. Çünkü halkımız “nazar var mıdır, varsa İslâm’ın Bakış açışı nedir?” diye çok soru sormaktadır.

Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyuruyorlar: “Nazar haktır (gerçektir).”

“Nazar insanı mezara, deveyi kazana koyar” Öyleyse “İsabet-i ayn” denilen nazar vardır ve gerçektir. Peki mahiyeti ve İslâm’a göre korunma çaresi nedir? Bunu en yetkili merci olan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun, konuya ilişkin sorulan bir soruya verdiği cevaptan öğrenelim.

“Mahiyeti ve nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, nazar veya göz değmesi, yani bazı kimselerin bakışları ile bazı olumsuz etkilerin meydana gelmesi dinen de kabul edilmektedir. Nitekim Kuran-ı Kerim’de (Kalem Sûresi, Ayet: 51-52)

“… İnkar edenler Kurân’ı dinlediklerinde, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi” buyrulmaktadır.

Hz. Aişe (R.A.)’nin naklettiği bir hadis-i şerifte de Hz. Peygamber (S.A.S) “Nazardan Allah’a sığının, çünkü nazar (göz değmesi) haktır.” (İbn Mâce, 2/1159 Hadis No: 3508) buyurmuştur.

Resulullah (S.A.V)’ın nazar değmesine karşı, “Ayetü’l Kürsi” ile ihlâs ve Muavvizeteyn (yani Felak ve Nas) Sûrelerini okuduğu ashabına da bunları okumalarını tavsiye buyurduğu (Tecrid tercemesi, 12/90, Hadis No: 3508) buyurmuştur.

İslâm bilginleri, nazarın etkisinden korunmak veya nazar isabet etmiş ise kurtulmak için Kalem Sûresinin 51. ve 52. âyetlerinin okunmasını da tavsiye etmişlerdir.

“Büyük velilerden Hasan Basri Hazretleri, nazara karşı Kalem Sûresi’nin 51. ve 52. âyetlerini okur ve nazardan etkilenen kimselere de okunmasını tavsiye ederdi”

Bu âyetlerle ilgili olarak “Esrar-ı Muhammediye” adlı eserde şöyle denilmiştir:

“Bu âyet-i kerime (Kalem Sûresi 51. ve 52. âyetleri) de nazarın def’i içindir. İster yazmak suretiyle taşınsın, ister o âyetin okunduğu okunmuş suyla yıkanılsın veya o âyetin okunduğu sudan içilsin hep aynıdır. Nazarın etkisinden korunmak için tavsiye edilmiştir.

Kalem Sûresinde adı geçen âyetlerin okunuşu:

“Ve in yekâdülleziyne keferû leyüzlikûneke biebsâ-rihim lemmâ semiu’z-zikre veyekûlûne innehü le-mecnun. Ve mâ hüve illâ zikrun li’l âlemin.”

Âyetlerin anlamı: “Hakikat, o küfredenler zikri (Kur’ân ‘ı) işittikleri zaman az kalsın seni gözleriyle yıkacaklardı. Halbuki O (Kurân) âlemler için (ins-ü cin için)(mahzı) şereften (öğütten) başka bir şey değildir” (Kalem Sûresi, âyet: 51, 52).

İnsan hoşuna giden bir şeye bakarken nazarı değmemesi için “Maaşâallah, La kuvvete illâ billah” demelidir. Bu Peygamber Efendimiz’in okuduğu bir duadır.

Nazara Bilimsel Yonden bakalım ;

Nazar halk dilinde göz değmesi,göz yakması,göz çekimi,göz istemi ve göz ışıması olarak bilinir.Arapça nazar’a isabetül ayin denilir.Nazarın bilimsel tanımı ise;gözdeki fotoreseptörlerin kasılması sonucu açığa çıkan neğatif ve pozitif göz akım dalga ışınımına nazar denir.Nazar’ın üç türlü ışınım etkisi vardır.Bu konu radyoloji ilmiyle bağdaştırılarak labaratuvarlarda ispatlanmıştır.Alfa(sarsıcı) Beta(kırıcı,yıkıcı) ve Gama (yakıcı) ışınları olarak,genel itibariyle halk arasında daha çok Alfa (sarsıcı)ışın etkileri daha yoğun olarak oluşmaktadır.Nazar değen insanda bilimsel olarak beynin orta bölümü olan(Mezensefelon) kısmında nöronlar(sinirler) harekete gecerek;göz küresini büyütür ve esneme başlar.İnsana nazar değdiği bilimsel olarak fizyolojik açıdan esneme ve göz küresinin büyümesinden anlaşılır.Nazar’ın oluşagelmesi için nazarı vuran kişinin,nazara gelecek kişiye negatif ışın göndermesini bilinçsiz olarak gerçekleşmesi gerekir.Nazar kesinlikle bilinçli olarak gerçekleşemez.Nazar’ı bilinçli olarak gerçekleştiren insanlar,çok azdır.Bu olay parapsikoloji konusuna girer.Nazarı bilinçli olarak vuran insanların gözlerinden Gama(yakıcı)ışınlar akımı oluşur.Bu tür ışınlar röntgen çekimi bile gözleriyle yapabilecek seviyede X ışınlarını beynin hipotalamus kısımlarından boşalarak oluşturabilirler.Bu tür insanlar sayısı az olmakla birlikte çok tehlikelidirler.Gama ışınlara ilk defa 14 yaşındaki bir rus kızında bulunmuş ve ölçülmüştür.Bu insan gözleriyle karşısındaki insana radyolojik Gama ışını yollayarak röntgen çekimi bile yapabilmektedir.1000 kişi üzerinde laburatuvar’da yaptığımız çalışma sonucunda en çok nazar’ a gelen göz renkleri kahverengi ve yeşil gözlü insanlar daha çok nazara maruz kalırlar.En etkili nazar ışınlarını oluşturan göz renkleri ise mavi ve sarı(Bal) göz renklerine sahip olan insanlar oluşturmaktadır.8 çeşit göz renklerine sahip olan insanlar üzerinde yaptığımız çalışma sonucu,sarı,mavi.siyah,yeşil,menekşe,gri,ela ve kahverengi göz renklerine sahip insanların birbirini pigment(Göz renk hücreleri) lerinin uyuşumu şöyledir.
mavi gözlüler sırasıyla en çok;kahverengi,ela,gri,menekşe,yeşil,sarı ve siyah gözlülere nazar vurur.
sarı(bal) gözlüler;mavi,siyah,yeşil,kahverengi,menekşe,gri ve ela gözlülere nazar vurur.
yeşil gözlüler;gri,ela,siyah,kahverengi,menekşe,sarı ve mavi gözlülere nazar vurur.
siyah gözlüler sırasıyla en çok;mavi,ela,yeşil,kahverengi,gri,menekşe ve sarı göz renkli gözlere nazar vurur.
ela gözlüler en çok sırasıyla;yeşil,sarı,mavi,siyah,kahverengi,menekşe ve gri gözlülere daha çok nazar vurur.
gri gözlüler en çok sırasıyla;siyah,menekşe,sarı,mavi,yeşil,ela ve kahverengi gözlülere daha çok nazar vurur.
menekşe rengine sahip insanlar sırasıyla;gri,sarı,yeşil,ela,kahverengi,siyah ve mavi gözlülere nazar vurur.
kahverengi gözlüler en çok sırasıyla;mavi,yeşil,sarı,ela.menekşe,gri ve siyah gözlülülere nazar vurur.
8 Çeşit göz renklerine sahip 1000 insan üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda bu verilere ulaşılmıştır.
Nazar daha çok güzel insanlara,mala mülk sahiplerine,halk arasında şöhret sahiplerine,işinde başarılı olan insanlara,değerli maddelere,yeni olan gelişmelere,yeni evlenen gençlere,yeni doğan şirin çocuklara,yeni alınan arabalara,yeni alınan eve,bağa bahçeye daha çok nazar değer.Çünkü insana çekim ve istem oluşturan tüm güzel olan oluşumlara nazar değer.
Nazarın fizyolojik etkileri;baş dönmesi,ani mide bulantısı,ayak kayması,bulanık görme,refleks bozulmaları,gözlerin kızarması,göz küresinin büyümesi,sebepsiz esnemeler,sakarlıkların başlaması,çeşitli hastalıklar,biryerden düşme,gözde kan birikimi,sivilceler,elde veya başka bir yerde siğiller çıkması,göz çıbanları,kaş dökülmesi,bağaz ve kulak kaşıntısı,saç dökülmesi,cinsel iktidarsızlık,sakal ve saç kıran,mide ağrısı,dudak kuruması,ayak-el ağırması,bel ağrısı,burun kaşıntısı,kulak çınlaması,göz bulanıklığı,el-ayak kaşıntısı vb gibi fizyolojik bozukluklar nazar değdiğinde başlar.
Nazarın psikolojik etkisi;rüyada sıçramalar,tik oluşması,el titremesi,göz dalması,yorgunluk hissi,uyku bozukluğu bazende aşırı uyku istegi,dalma hastalığı,gülme hastalığı,ani bunalım dönemi,stres,konsantre ve motive eksikliği,sebepsiz huysuzlaşma,dil sürtçmesi,düşüncede saçmalama,kalp çarpıntısı,kabuslar görme,sebepsiz göz yaşı,sebepsiz mutsuzluk-huzursuzluk hissi,kendinde ağırlık olduğu hissi,regl sancısının artması,rüyada nazar boncuğu görmesi,bitkinlik hissi vb gibi ruhsal etkiler oluşur.
Nazarın parapsikolojik etkileri;bereketsizleşme,işinizin rast gitmemesi,evinizde huzursuz olması,kaderin bir parçası olan şansınızın kapanması,kısmetinizin kapanması,yaşadığınız ortamı sevmeme,üzerinde aşırı derece bilinmeyen ağırlıklar oluşması,sevdiğinizden nefret etme,evliliklerde sebepsiz kavgalar,boşanmalar,eşinizin değişmesi,kıskançlıklaraın başlaması,arkadaşlıklarınızın bozulması,evlenememe,rüyalarınızda devamlı mavi renk veya nazar boncuğu görme,şiddetli geçimsizlik,büyülenme hissi vb gibi parapsikolojik etkiler oluşur.
Nazar daha çok altın,elmas,pırlanta ve gümüş gibi değerli takılara değer.
Kadın nazarı erkek nazarından daha fazladır.Bu olay kadınların her ortamda güzel gözükmek hissinden ve kapris yapma gücünden oluşur.Kadınlar birbirlerine daha çok nazar vururlar.
Erkek nazarı kadınlar üzerinde fazla etkili değildir.Erkekler genellikle kendi cinslerine daha çok nazar vururlar.
Nazara en çok maruz kalanlar;estetik ameliyat yapanlar,siyasetçiler,sanatçılar,sporcular,mankenl er,sanayiciler,sosyeteler,medya karşısında daha çok bulunanlar ve işlerinde başarılı olan insanlara daha çok nazar değer.
Nazardan bilimsel olarak korunma yöntemleri:
1.3 günde bir akşam saat 7 de çıplak ayakla 10 dakika aralıklarla 3 kez kırmızı toprağa basmak.
2.Duş alırken kolunuzun sol kısmına ılık suyla daha fazla su döküp sağ kolunuzu havaya kaldırmak.
3.Ayna karşına geçip gözlerinizin 7 sanise bakıp sonra,elinizin baş barmaklarıyla gözlerinizi ovuşturup,ıslak bir bezle gözlerinize tampon yapmak.
Nazar olgusu radyoloji ilmiyle bağdaştırılarak ilk defa bilimsel olarak incelemeler ile kanıtlanmıştır.
Yukarıda verilen nazardan korunma yöntemleri sadece nazarın fizyolojik ve psikolojik açılımları ile ilgilidir.
Nazarın parapsikolojik etkilerinden korunmayı dualar ile yapmak daha sağlıklıdır.

Merkezi Kanada’da bulunan Uluslararası Metafizik Akademisi’nde 4 yıllık bir eğitim çalışması sonucunda, Türkiye’de evrensel anlamda nazar olgusunu bilimsel olarak yazdığı nazar kitabında kanıtladığı iddia edilen Hani, mavi ve sarı bal renkli gözlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de evrensel anlamda nazar olgusunu bilimsel olarak inceleme altına aldığını iddia eden metafizik uzmanı Hani, “Mavi, kahverengi, siyah, yeşil, ela, gri, menekşe ve sarıbal renkli gözlü bin kişi üzerinde laboratuar ortamında radyolojik alfa (sarsıcı) beta kırıcı ve gama yakıcı ışınlarının insan ve madde üzerindeki etkisini ölçtük. Sonuçta, nazarın insan gözündeki ftoreseptörlerin kasılması sonucunda açığa çıkan enerji boyutunu ortaya çıkardım. Buna göre, en fazla nazar vuran göz renkleri mavi ve sarıbal renkli gözlerdir. Bu renklerde gözlere sahip olan kişilere dikkat edilmeli, çünkü en çok bu renklerde gözlere sahip olan insanlar nazar vurur. Nazar, bilinçli hale getirilmeli. Bir olayda nazara uğradığını düşünen insan, en kısa sürede çıplak ayakla toprağa 2 dakika basmalı ve negatif enerjisini topraklayarak, nötrlemeli ve bir şekilde enerjisini boşaltmalıdır” açıklamasını yaptı.
Nazar, gözdeki retina kısmında bulunan ftoreseptör sinirlerinin kasılması sonucu açığa çıkan negatif ve pozitif göz akım ışınım akımına bilimsel olarak ‘nazar’ denir. Bilimsel olarak daha çok kimlere nazar değer, kadın ve erkek nazarı, nazarın psikolojik ve fizyolojik açılımları, nazarın göz renkleri ile olan ilişkisi, aşk ve sevgiye vurulan nazarlar, nazardan korunma yolları gibi konuların yer aldığı 198 sayfalık “Her Yönüyle Nazar Tahlili” adlı kitapta, nazar olgusuna dair insanlara çarpıcı mesajlar veriliyor.

NAZAR İÇİN KURŞUN DÖKTÜRMEK

KURŞUN DÖKTÜRMEK NELERE İYİ GELİR ?

 0554 153 80 80 / 0554 153 80 80

DOĞU KÜLTÜRÜNDE OTANTİK BİR YERE SAHİP OLAN KURŞUN DÖKTÜRMEK HALK ARASINDA NAZARA İYİ GELİR DİYE BİLİNİR , ASLINDA İYİ GELDİĞİ DURUM SADECE NAZAR İLE SINIRLI DEĞİLDİR…. İÇ SIKINTISI ÇEKENLER , DUYGUSAL GELGİTLER YAŞAYANLAR , KONSANTRASYON BOZUKLUĞU OLANLAR , GEREKSİZ YERE SİNİRLENENLER VE İŞLERİ DURDUK YERE KÖTÜ GİDENLER , ÜST ÜSTE OLUMSUZLUKLARIN YAŞANDIĞI DURUMLARDA  BELLİ ARALIKLARLA KURŞUN DÖKTÜRMEK ALLAH ‘IN İZNİYLE FAYDALI OLACAKTIR….

0554 153 80 80 / 0554 153 80 80

KURŞUN DÖKTÜRMEK , KURŞUN DÖKTÜREN KİŞİYE DAHA O ANDA BİR RAHATLAMA SAĞLADIĞI İÇİN KURŞUN DÖKTÜREN KİŞİ İŞİNE GÜCÜNE VE GÜNLÜK HAYATINA DAHA RAHAT ODAKLANIR VE SORUMLULUĞUNU ALDIĞI İŞLERDE DAHA BAŞARILI OLUR…. KURŞUN DÖKTÜREN KİŞİ SADECE KURŞUN DÖKTÜRMEK LE YETİNMEMELİ NAS VE FELAK SURELERİNİ NAMAZLARDAN SONRA ÜÇER KEZ OKUMALIDIR…. KURŞUN DÖKTÜRMEK HER CİNSİYETTEN KADIN OLSUN ERKEK OLSUN , YAŞLI OLSUN GENÇ OLSUN ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ELEKTRİĞİ ALIR , KURŞUN DÖKTÜRMENİN NELERE İYİ GELDİĞİ KONUSUNDA DETAYLI BİLGİ ALMAK İÇİN BİZİ ARAYABİLİRSİNİZ ………….

NAZAR İÇİN KURŞUN DÖKTÜRMEK

KURŞUN NASIL DÖKÜLÜR ?

 

0554 153 80 80 / 0554 153 80 80

KURŞUN DÖKTÜRMEK İÇİN GEREKLİ OLAN MATERYALLERİN BAŞINDA KURŞUN GELİR….

ATEŞTE BAKIR CEZVE İÇİNDE ERİTİLEN KURŞUN MADENİ KURŞUN DÖKTÜRMEK İSTEYEN KİŞİNİN BAŞININ ÜZERİNDE DURAN SU DOLU TASIN İÇİNE BOŞALTILIR , BU İŞLEM ÜST ÜSTE ÜÇ KEZ TEKRARLANIR , BİRİNCİDE BAŞ ÜZERİNDE , İKİNCİDE VÜCUD ÜZERİNDE VE SON OLARAK ÜÇÜNCÜDE AYAKLAR ÜZERİNDE TUTULAN SU DOLU TASIN İÇİNE ERİMİŞ DURUMDAKİ KURŞUN DÖKÜLÜR , HER DEFASINDA KURŞUN DÖKTÜREN KİŞİNİN ÜZERİ ÖRTÜLÜR VE NAZAR DUALARI OKUNUR…..

 KURŞUN DÖKTÜRMENİN BAŞKA SEROMONİLERİDE VARDIR MESELA KAP  İÇİNDEKİ SUDAN NAZAR ALMIŞ KİMSENİN ÜZERİNE SERPİLİR ŞAKAKLARI OVULUR VS. VS. …..

 

KURŞUN DÖKEN TEYZEYE VERİLECEK BAHŞİŞ İHMAL EDİLMEMELİDİR , GÖNÜLDEN NE KOPUYORSA AZ VEYA ÇOK TAKDİM EDİLMELİDİR…..

 0554 153 80 80 / 0554 153 80 80

 

NAZAR İÇİN KURŞUN DÖKTÜRMEK

KURŞUN DÖKME , KURŞUN DÖKMEK , KURŞUN DÖKTÜRMEK HAKKINDA BİLİMSEL GERÇEKLER

MERHABALAR KURŞUN DÖKME , KURŞUN DÖKMEK , KURŞUN DÖKTÜRMEK HAKKINDA DETAYLI VE BİLİMSEL GERÇEKLERİ ÖĞRENMEK İÇİN VE ARZU EDERSENİZ KURŞUN DÖKTÜRMEK HAKKINDA BİLGİ VEYA KURŞUN DÖKTÜRMEK İÇİN RANDEVU ALMAK İÇİN BİZİ HAFTANIN YEDİ GÜNÜ ARAYABİLİRSİNİZ…..

0554 153 80 80 / 0554 153 80 80

Bilimsel olarak bakıldığında, Kurşun (Pb) (Atom numarası 82 olan) kararlı elementler içinde en yüksek atom numarasına sahiptir. Yumuşak, ağır, zehirleyici, kolay şekil alan, dövülen bir maddedir. 3000 yıllık geçmişi olduğu bilinir. Kurşun sanayi dallarında da birçok alanda farklı özelliklerinden dolayı kullanılmaktadır. 
Halk arasında, nazarla, büyüden ileri gelen hastalıklarla ruh rahatsızlığının giderilmesi için kullanılan bir şifa yöntemidir. Çok eski zamanlara dayanan, dualarla güçlendirilerek olumsuz etkilerden (cin ve periler) arınma metodudur. 

Kurşun maddesinin ayrıştırma özelliğinden dolayı negatif (olumsuz) enerjinin dağılarak pozitif (olumlu) enerjinin güçlenmesini sağlar.  

Genelde ayda bir gibi periyodik zamanlarda kurşun döktürmekte fayda vardır. Kişiler üzerinde olumsuz etkiler bırakan, gözle görülmeyen ancak yaşanan zorlukların, tersliklerin sebepsiz, engellerin varlığından (cin, büyü, uğrama, nazar) gibi olaylardan kaynaklandığı sanılan durumlarda en etkili çözüm olup sorunun ortadan kalmasını sağlayarak bozulan düzenin normale dönmesine yardımcı olur. Onun içinde sık sık dökülerek tedbir alınmakta yarar vardır. 

Çünkü kurşunun temizleme etkisiyle, kişilerin üzerindeki ve kişiyle ilgili tüm çevresini de arındırarak, blokaj olmasını daha büyük zararlar görmeden korunmaya alınmasına yardımcı olur. Uzun süre müdahale edilmeyen kişilerde kalıcı etkiler olduğundan temizlenmesi, normale dönmesi de zorlaşır. 

Bir şifa yöntemi olan kurşun döktürmekle bilip, bilmediğimiz her türlü tesirlere karşı kalkan görevi yaptığından, dökülen kişilerin üzerine, evine ve işine bir parçası verilerek korumaya alınır. Eskiden hastalara önce kurşun dökülür iyileşmez ise doktora götürülürmüş. Şimdi önce doktora iyileşmez ise kurşunla tedavi öngörülüyor. Sorunun fiziksel mi, ruhsal mı olduğu saptanarak çözüm bulunuyor. Böylelikle yaşam normale dönerek problem olmaktan çıkıyor. 

Kurşun Dökmek; Büyüye ve nazara uğramaktan ileri geldiği sanılan hastalıklar ve bunların sebepleri, cin ve perileri gücendirmekten ibaret telakki edilen dimağı, sinir ve ruh hastalıklarının giderilmesi için hekimin ve ilacın etkisi olmayacağı inancı, halk arasında öteden beri yerleşmiş olduğundan, bu tür hastalıkları tedavi ettirmek maksadıyla kurşuncu hoca’ya başvurmak ve kurşun döktürmek, her yörede uygulanan eski bir usuldür diyelim ve devam edelim. 

Kurşun, esasen bu işte denenmiş ocaklı ve izinli kişiler tarafından dökülür. Ocaklı demek, kurşun dökücünün daima bu işle uğraşmış bir aileye mensup olması, izinli demek de, bu aileden kendisinden önce kurşun dökücülük yapan kimseden kurşun dökmek için (destur, yani el) almış olmasıdır. 

Ocaklı ve izinli olmayanlar kurşun dökücülük yapamayacakları gibi, yaptıkları farz edilse bile, bu gibilerin kurşun dökmesinden fayda umulmaz. 

Kurşun dökmenin kendine özgü bir yöntemi ve geleneği, bu hususta kullanılan bazı alet ve malzemeleri vardır. Kurşun eritecek madeni çukur bir kepçe, su koymaya mahsus madeni geniş ve derince bir taş hastanın başına örtülecek kalınca bir peştamal, iki yüz elli-üç yüz gram ağırlığında kurşun külçesinden veya parçalarından ibarettir. 

Kurşun şu şekilde dökülür: Külçe veya parçalar halindeki kurşun, madeni çukur kepçeye, kepçe de ateş üzerine konur, kurşun eridikten sonra hastanın başı ve vücudu peştamalla örtülür, madenî tasa su konur, kurşuncu kişi erimiş kurşunu havi kepçeyi sağ eline, su tasını sol eline alır. 

Erimiş kurşun önce hastanın başı üzerinde su dolu tasa birdenbire dökülür. Kurşun dökülürken dökücünün besmele çekmesi, “benim elim değil, Ayşe, Fatma Anamızın eli” demesi usuldendir. Bundan sonra kurşun kepçede tekrar eritilir, bu defa hastanın göbeği üstünde tastaki suya dökülür. Bu da bitince, bir daha eritilmiş kurşun hastanın ayakları üzerinde tasa dökülür. 

Nihayet hastanın yattığı odanın sağ köşesiyle oda veya sokak kapısının eşiği üzerine de kurşun dökülmesi tekrar edilir. Bu iş tamam olunca, kurşun dökülen tastaki sudan bir kaç yudum kadar su yüze ve özellikle sıkıntılı vücut bölgesine sürülür. Aynı sudan hastanın alnına, bileklerine, avuçlarına ve ayaklarının altına sürülmesi de âdettir. 

Bazen duruma göre işin sonunda kurşun dökülen suya bir miktar ekmek doğranır. Bu ekmek dört yol ağzında köpeklere verildiği gibi, tastaki su da cin ve perilere ikram için bir köşeye serpilir. 

Erimiş bir halde su tasına dökülen kurşun tasta ve su içinde sertleştikten sonra tekrar eritilmeden önce, kurşuncu kişi tarafından tetkik olunur. 

Kurşun külçesi fazla kirli ise, nazarın veya büyünün şiddetine, yahut cin ve perilerin çok gücendirilmiş olduğuna hükmedilir. 

Külçe üzerindeki kirlilikler, parlak ve temiz bir parçaya tesadüf edilirse, hastanın yüreğinin temiz olduğuna ve hastalığın çabuk geçeceğine inanılır. 

Kurşun dökücü kişiye hizmetine karşılık para verilmesi lazımdır. Şu kadar ki, bu paranın miktarı hastanın mâlî durumuna göre az veya çok olabilir. Bazı hastalar için bir kere kurşun dökülmek kâfi görüldüğü halde, bazıları için bunun üç defa tekrarında fayda düşünülür. Kursun_Dokme 

Kurşun Dökme’nin Kullanıldığı Sahalar: 
1- Yaşanan üzücü olaylardan evdeki negatifin temizlenmesinde ölüm, ayrılık, kazalar, hastalıklar, uzun süren depresyonlarda. 
2- Büyüden zarar gören kısmet bağlılığı, yaşamı etkileyen terslikler, işlerin bozulması, istemeden yapılan yanlışlar. 
3- Ani şoklar, korkular, uğrama, musallat (obzede) dengesizlik, unutkanlık, mutsuzluk, uyurgezerlik, ruh ve bedendeki bozukluklarda. 
4- Nazarla etki altında kalan malına (ev, araba, yaşantı, para, güzellik, başarı) üzerindeki negatiflerin temizlenmesinde. 
5- Olumsuz etki bırakan negatif objelerin arınmasında. 
6- Eski eşyalar üzerindeki, başkasına ait olup kullanılan giysiler. 
7- Halisilasyon görenlerde, takıntılı olanlarda. 
8- Ruhlarla, büyülerle, bozuk enerjilerle uğraşanlardaki olumsuzluklarda. 
9- Lafın kısası kendisiyle barışık olmayan, karamsar, mutsuz kişilerin değişmesinde her derde deva olarak kullanılır. 
Yaşamın iniş çıkışlarında zaman zaman yardıma ihtiyacımız olur, bu gücü kendimizde bulamayabiliriz, sorun ne olursa olsun inanarak attığımız adım bize güç verecek manevi destekle sorunu çözmekte yardımcı olacaktır. 

0554 153 80 80 / 0554 153 80 80 KURŞUN DÖKTÜRMEK HAKKINDA MEREK ETTİĞİNİZ HER ŞEYİ BİZİ İLETİŞİM NUMARALARIMIZDAN ARAYIP SORABİLİRSİNİZ

NAZAR İÇİN KURŞUN DÖKTÜRMEK